Giriş | Kırlangıç

Für Elise (Piano version) Beethoven ile birlikte okumanızı rica ediyorum .
.
.
Giriş

Su yükselmiş, denizin tuzlu suyu çimlerin üstüne serilmişti. Havadaki hafif meltem kuşların kanatlarının altından kayıyordu. Simsiyah kanatlı, gövdesine beyaz fırça darbeleri yemiş gibi duran bir kırlangıç, dalları göğe doğru uzanan bir ağacın üstünde başını ileri geri sallıyordu. Delirmiş gibi, göğden yere akan bir şeyler varmış da, o daha gözlerini aşağıya indiremeden kayıp gidiyormuş gibi sallıyordu başını.

Denizin üstüne kurulmuş çardaklardan birine doğru çevirdi parıl parıl parıldayan, gür, kabarmış tüylerini. Göğsü kalktı, incecik bir tahtaya benzeyen çubuk çubuk bileklerine bağlı ayakları öne doğru atıldı ve kanatları havayı yararak göğe doğru süzüldü. Havadaki yarık büyüdü, içinden yükselen tiz ıslık duyuldu. Kırlangıç daireler çizdi, güneşin saklandığı bulutların ardına doğru yükseldi ve dalga dalga, çimleri kaplayan denize doğru alçaldı. Silkelenip çardaklardan birine kondu. Çardağın kenarından, hafif meltemin melodisine katılmış incecik telli, koyu kahve saçlar ufka doğru süzülüyordu. İnce bir bilek çardağın kenarına tutundu ve üzerindeki ağırlığın çekilmesiyle rahatlayan tahta bankın gıcırtısı işitildi.

Hava ince bir sese ait, duyulmayacak kadar kısık telefon melodisiyle doldu. Dalgalar çardağa vuruyor, etrafından dolanıyor, gerisin geri ufka çekiliyorlardı. Rüzgar yavaş yavaş dinerken genç kız telefonu açıp kulağına götürdü. Uzun uzun mırıldandı, kırlangıç çardağın üstünde adımlayarak kafa sallıyordu. Konuşma kısa sürdü; telefon kapandıktan sonra bile telefonun kapatıldığını belirten ses kızın kulaklarında çınlıyordu. Kırlangıç havalandı.

Genç kızın elbisesi rüzgarla yukarı kalktı, etekleri suyun içine dalıp çıktı. Suyun içindeki çıplak ayakları iri iri taşları kuma gömüyordu. Ayak bileklerine doğru serilen tiril tiril elbisesi vücudunun zarifliğini gözler önüne seriyordu. Parmakları telefonunun üstünde gezindi. Gözleri ufku süzdü, baktığı her yerde benekler oluşana kadar güneşin üstünde oyalandı. Kırlangıç dalların arasından sıyrıldı, kanatları göğe doğru gerildi, geldiği ağacı bulmak ister gibi bir çabayla süzüldü. Genç kız zarafetle gözlerini kapattı, meltem saçlarını birbirine dolarcasına uçurdu.
Kırlangıç ağacı bulmuş boynu kırılacakmışcasına kafasını sallıyordu.

Dalın üstünde bir yuva vardı.
Yuva boştu.
Kırlangıç ağaçtan düştü.
Kafası, öldükten sonra bile aşağı yukarı sallanıyordu.

Yorumlar

  1. Müzik bitti, perde kapandı, kırlangıç öldü.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Ya cidden o ayrı bir olay ya. Müzikle okumayı bu yüzden seviyorum. ♥

      Sil
  2. Evet. Giriş bölümünde olduğum için pek bir şey söyleyemeyeceğim Sılağ Hanım ama yazınızın mükemmelliği der susarım. ❤

    YanıtlaSil

Yorum Gönder

Bu blogdaki popüler yayınlar

Hikayelerimı ve Yazılarımı Açmak İçin;

Merhabalar;

Selamlar!